Günümüzde ölümlerin %50'si kalp ve damar hastalıkları sebebiyle olmaktadır.
Aile hekimliği uzmanı, Uzman Doktor Musa Demir aynı zamanda Fitoterapi ( Şifalı bitkiler ile tedavi ) konularında yoğun araştırma ve çalışmalarda bulunmaktadır.
Kendisiyle hem şifalı bitkiler hem de kalp, damar hastalıkları üzerine güzel bir röportaj gerçekleştirdik.
Dünyada ölümlerin %50'si kalp - damar hastalıklarından kaynaklandığı söyleniyor bu konuda ne demek istersiniz ?
UZM. DR. MUSA DEMİR : "Kalp ve damar hastalıkları çağımızın en önemli sorunlarından bir tanesidir. Bugün modern dünyada ölümlerin %50'si direkt olarak kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanmaktadır. Yani her iki ölümden bir tanesi kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Kalp ve damar sağlığı bu yüzden çok büyük öneme sahiptir. Şöyle bir benzetme de yapabiliriz; "İnsan Vücudu Bir Damar Yumağıdır." İnsan vücudunda 160 bin kilometre damar vardır ve bu damar uzunluğu dünyanın çevresini 4 kere dolaşmaya yeten bir miktardır. Peki diyeceksiniz ki "Hocam bu kadar uzunluktaki damar nasıl oluyor da vücudumuza sığıyor ?" 2 - 2.5 santimlik çapa sahip damardan tutun, mikron düzeyde yani mikroskobik boyuttaki damarlara kadar. 160 bin kilometre damar var ve damarların tamamını tek bir organ gibi de düşünebiliriz. Dolayısıyla biz damar hastalıkları dediğimizde aklımıza kalp ve damar rahatsızlıkları geliyor fakat değil. Eğer vücudumuzdaki damarlar herhangi bir rahatsızlığa sahip ise vücudumuzun her bölgesinde hastalık oluşumuna temel teşkil edebilir.
Kalp ve damar hastalıkları dediğimizde hemen kalp hastalıkları ön plana çıkıyor. Neden ?
UZM. DR. MUSA DEMİR : "Çünkü kalp vücudun en yoğun kan kullanan bölgesidir. Damarlar etkilendiğinde vücuttaki organlardan en fazla etkilenen kalp oluyor.
Kalp ve damar sağlığı bozulduğunda vücutta hangi sistemlerimiz rahatsızlanıyor ?
UZM. DR. MUSA DEMİR : "Kalp, karaciğer, beyin, böbrekler, kaslar ve sonra bütün organlarımız sağlığını kaybeder. Öncelikle kalpten başlayalım. Koroner kalp damarları dediğimiz damarlarda, sertlik ve tıkanmalar oluştuğunda ki damar sağlığının bozulduğunu ifade eden iki kelimedir bu. Ateroskleroz yani damar sertliği ve damar içi plaklar. Kalp devamlı çalışan bir kas kütlesidir. Kalbe yeteri kadar enerji taşıyamazsanız yani damarlar yeteri kadar kan taşıyamazsa ne olur ?
Mesela şunun gibi düşünün, genellikle el ya da ayak gibi vücut bölgelerimizde çeşitli kramplar oluşur fakat vücut bunu telafi eder. Ki ayak damarlarındaki tıkanıklıkların da ekstra problemleri vardır. O da uzun vadede ayakta kangrene sebep olur. Ama kalpte damarlar yeteri kadar kan taşıyamazsa kalp kramp yani kriz geçirir. Kalp kriz geçirdiği zaman da hayatınızı kaybedersiniz.Vücut damar sağlığını kaybettikçe kaslar sağlığını kaybeder, böbrek sağlığını kaybeder ve süzme, vücudu temizleme işini yerine gereğince getiremez. Böbrek yetmezliğine doğru gidersiniz. Beyin sağlığını kaybeder, erken bunama başlar ki o da günümüzde çağın vebası olarak tanımlanabilmektedir. Bakıyorsunuz ki çok erken yaşta Parkinson, Alzheimer denen hastalıklar insanların yakasına yapışmış vaziyette. Yani şu cümleyi söylemek çok doğru bir ifade olur ; " Sağlam kafa sağlam vücutta olur. Sağlam vücut da sağlam damarda bulunur. "
Damar sağlığı, insan sağlığının olmazsa olmazıdır. İnsan ölümlerinin %50'si direkt olarak damar hastalıklarına bağlıdır. Dedim ya geri kalan %50'si de dolaylı olarak buna bağlıdır.
İnsan yapısının 130 ile 150 yıl yaşayacak kadar kapasitesi varken neden insan ömrü 60 - 70 senede bitiyor ?
UZM. DR MUSA DEMİR: İnsan genetik yapısı 130 ile 150 seneyi rahat rahat ayakta yaşayabilecek şekilde programlanmıştır. Yani siz 150 sene yaşama kapasitesine sahipsiniz.
Ama ne oluyor da 60 - 70 senede biz bu ömrü bitiriyoruz. Yaşam kalitesi düşüyor. Bakın hem yaşam kalitesini muhafaza ederek hem de sağlığımızı koruyarak 130 ve 150 yaşlarına kadar yaşamamız işten bile değildir. Ama biz ne yapıyoruz vücudu erken yıpratıyoruz. Vücudu erken yıpratmak demek, damarları erken yıpratmak demektir. Damarlar sağlıklı olursa, vücut da sağlıklı olur. Mesela şöyle diyebiliriz; çiçeğinizi suluyorsanız çiçeğiniz'den sağlık fışkırır, sadece gübresini verip suyunu vermezseniz o çiçekten verim elde edemezsiniz.
Damarlar
vücutta hangi fonksiyonlara sahiptir ?
UZM. DR.
MUSA DEMİR:
“Damarın vücutta iki fonksiyonu vardır. Birincisi vücudu sular. Yani oksijeni
taşır,şekeri taşır,hücrelerin ihtiyacı olan bütün mineralleri , enerjiyi
taşır.Damarın ikinci bir görevi daha vardır: Temizlik. Yani damarların 2.
Görevi vücudu temizlemektir. Vücut hem beslenmek hem temizlenmek için damar
sisteminin sağlıklı olmasına muhtaçtır.”
Damar sağlığını
kaybetmemize sebep olan risk faktörleri nelerdir
?
UZM. DR.
MUSA DEMİR:
“Birincisi değiştirilebilir risk
faktörleri, yani onu yok edebilirsiniz. Sık geçirilen
enfeksiyonlar, sigara , obezite, şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, organ
yetmezlikleri. İkincisi değiştirilemez risk faktörleridir.
Değiştirilebilir
risk faktörleri nelerdir ?
UZM. DR.
MUSA DEMİR: “
OBEZİTE:
Yani, obez insanlarda damar sağlığı, obez olmayan insanlara göre daha hızlı
yıpranır.
ŞEKER HASTALIĞI: Şekerde önlenebilir bir risk faktörüdür. Şeker
hastalığı beş kat arttırır damar hastalığını.
TANSİYON HASTALIĞI:Tansiyon hastalığı, damar sağlığını bozan önemli
risk faktörlerindendir.Tansiyon yükseldikçe
tansiyon hastaları kısır döngüye girer. Bir ilaç veririsiniz, ertesi
sene ikiye çıkar. Daha ertesi sene dozu artırırsınız. Beş senelik on senelik
tansiyon hastası artık arta arta 3-4 tane tansiyon ilacı kullanmaya başlar.Hatta
tansiyon ilaçlarının sayısı artınca bileşik tansiyon ilaçları yapılmaya
başlandı. Yani iki etken maddeli ilaç bir arada, hatta üç etken maddeli ilacın
bir arada olduğu tansiyon ilaçları bile var.
Vatandaş bir ilaç içtiğini sanıyor ama aslında ona üç ilaç veriliyor . Yani
böyle bir kısır döngüdür bu. Kalp damar sağlığı bozuldukça, tansiyon
bozuluyor, tansiyon bozuldukça kalp damar sağlığı bozuluyor.
KOLESTEROL: Kolesterol düşman değildir,vücudun temel yapı
taşlarındandır. Ama kolesterolde denge problemi önemlidir. Kalp damar sağlığını
koruyan kolesterolde var, kalp damar sağlığını tehdit eden kolesterolde .Kolesterol
dengesi, kalp sağlığını bozma lehine değiştiği zaman kalp damar sağlığı hızla yıpranır.
ORGAN YETMEZLİKLERİ : Karaciğer
ve böbreklerde problemler varsa buda
damarların yıpranmasını arttırıyor. Yine aynı kısır döngü burada söz konusu. Böbrek
ve karaciğer sağlığı bozuldukça vücut
yine kısır döngüye giriyor.
Değiştirilemez
risk faktörleri nelerdir ?
UZM. DR.
MUSA DEMİR: “Kalıtsal yani ailesel yatkınlık önemli risk
faktörüdür. Babanızda, amcanızda, kardeşinizde erken yaşlarda kalp damar problemleri oluştuysa, bu risk sizde de
yüksektir. Peki bu insanlar ne yapacak? Aldıkları çeşitli tedbirlerle daha dikkatli davranacak. Ama ailesel yatkınlık gibi bir risk faktörünü taşıyanlar
daha da dikkatli olmak zorundadırlar. Kalp ve damar sağlığınızı korumak
istiyorsanız öncelikle bunu nasıl kaybettiğinizi bilmek zorundasınız. Nasıl
kaybettiğimizi yani risk faktörlerini anlattım. Diyette çok önemli bir risk
faktörüdür. Yanlış beslenme yöntemleri çok önemli risk faktörleridir. Artı
yanlış beslenme yöntemleri diğer riskleri de tetikliyor. Şekerin ortaya
çıkması, tansiyonun ortaya çıkması, kolesterol dengesizliğinin ortaya çıkması
yanlış beslenmeye bağlıdır. Doğru beslenmeyi bilmek zorundayız. Herkes kendi
sağlığının doktoru , kendi sağlığının bilinçli bir şekilde koruyucusu olmak
zorundadır.
Damar
sağlığını muhafaza etmek için neler yapabiliriz ?
UZM. DR.
MUSA DEMİR: “Sigaradan uzak duracaksınız öncelikle. İçiyorsanız
da az içeceksiniz, mümkün mertebe
azaltacaksınız.Kalp damar sağlığını bozan faktörlerin temellerini
sıraladığımızda, hepsinin temeline beslenmeyi koyduk. Ancak doğru beslenme de
bazı tüyolar mümkündür. Asırlardan beri insanoğlunun bildiği şifalı bitkiler
diye bir kavram var.
Kalp – damar
sağlığına iyi gelen bitkisel ürünlerden bahseder misiniz ? Ve bu ürünlerin
başka ne faydaları vardır ?
UZM. DR.
MUSA DEMİR: “Kalp,damar hastalıklarına bu bitkiler iyi
gelmektedir. Artı bu ürünlerin başka faydaları da bulunmaktadır.Nelerdir bu
bitkiler: yaban mersini, sarımsak,
alıç,çoban çökerten, yulaf ekstraktı,reishi mantarı, zeytin-zeytin yaprağı-zeytin
çekirdeği, panax ginseng.
YABAN MERSİNİ :”Taze olgun veya kurutulmuş meyve
ekstreleri veya yaprak ekstreleri kullanılır.Faydaları:Kan şekerini
düzenler;Tip2 diyabet, insulin direnci veya metabolik sendromda düzensiz kan
şekeri salgılanır. Yaban mersini şeker metabolizmasını düzenlemede etkili
bulunmuştur.Görme kaybına faydalıdır ;kılcal damarları,göz sinirlerini,retinanın
kollajen yapısını güçlendirir.Bu yönüyle özellikle de diyabetik retinopatide
iyileşmeyi, gece körlüğünün önlenmesini sağlayabilmekte,makula dejenerasyonu,
katarak, miyop, göz kuruluğu hatta enfeksiyonlara karşı gözü
koruyabilmektedir.Göz yorulmasını azalttığı ve odaklanmayı arttırdığı da
kanıtlanmıştır.Beyin sağlığını korur;A,B,C vitaminleri, antosiyaninler,
selenyum, magnezyum, fosfor, bakır, çinko gibi önemli besin öğelerinden zengin
olan yaban mersini beyin hücrelerini ve sinirlerini koruyucu özelliğe sahiptir
ayrıca hafızayı güçlendir.Kalp hastalıklarından
korur; LDL kolesterol seviyesini düşürücü özelliğe
sahiptir.Antienflamatuar,damar koruyucu, antioksidan, antiagregan ve dolaşım
düzenleyici özellikleri vardır.Ateroskleroz-damar sertliği ve kalp
hastalıklarından koruyucu özelliğe sahiptir.Sindirim sistemini düzenler. Ayrıca
içeriğindeki bakır ve fruktoz nedeniyle sindirimi hızlandırır.Kanserden korur. Hemoroidler
başta olmak üzere, Kabızlık, bulantı, mide krampları,ülser gibi rahatsızlıklarda faydalıdır.
SARIMSAK : Faydaları:-Kolesterol
düşürücüdür,kan yağlarını,fibrinolitik aktiviteyi,LDL oksidasyonunu olumlu
yönde etkiler. Kan basıncını olumlu yönde etkilemek ve kardiyovasküler
hastalıkları, damar sertliği ve tıkanıklıklarını önlemek ve tedavi etmek
amacıyla kullanılabilir.Kan şekerini düşürücü etkisi vardır, Antiseptik,idrar
söktürücü,öksürük kesici ve kurt düşürücü etkileri nedeniyle kullanımı
yaygındır.Haricen yara iyileştirici ve antiseptik olarak da kullanımı vardır.Afrodizyak
özelliği bilinir ve cinsel sağlık ve doğurganlık üzerine heriki cinse yönelik
olumlu etkileri vardır.Bakterilere karşı (antibiyotik),virüslere karşı ve
mantarlara karşı etkileri vardır.Bağışıklık sistemini güçlendirir:Özellikle
mide,prostat,meme ve kalın barsak kanserlerine karşı koruyucu ve tedavi edici
etki gösterdiği,başka organlara sıçramaları azalttığı gösterilmiştir.
TRİBULLUS TERRESTİS (Çoban Çökerten) : “Demir
dikeni,çakır dikeni.deve çökerten de denir.İsminin pek duyulmayışının aksine
marifeti ve faydalarıyla ünü gizliden gizliye artan şifalı bitkilerden
birisidir.Faydaları::Kas gücünü, vücut dayanıklılığını ve fiziksel performansı
arttır.Erkeklerde testosteronu arttırıcı ve dengeleyicidir,Libido kaybını
engeller. Ereksiyon problemlerini ortadan kaldırır.Fiziksel, zihinsel, duygusal
dinçlik ve kuvvet verir.Damarlardaki kireçlenmeyi azaltır ve damar sertliğine
karşı etkilidir.Böbrekleri çalıştırır , taş düşürücü ve idrar söktürücü
özelliği vardır.Damar içi plakların ortadan kalkmasında ve
hipertansiyonda,şeker ve kolesterol yüksekliğinde, kan yağları yüksekliğinde
düşürücü etkisi vardır.Tansiyonu dengelemede yardımcıdır.Kadınlarda yumurtlama
problemlerine karşı kullanılabilir.
ZEYTİN-ZEYTİN YAPRAĞI-ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ
Zeytin ağacının tamamında bulunan ve acı-buruk bir tadı olan oleuropein, zeytin ağacının hastalık ve zararlılara karşı direncini sağlayan en önemli savaşçısıdır. Zeytinin yağı da mucize kaynağı olarak görülür. Vücudun ihtiyaç duyduğu omega 6 yağ asidine sahiptir. Hücre yenileyici özelliği ile cildi besleyip, güçlendirir... Zeytin ve zeytinyağı asla mutfaktan eksik edilmemeli, bolca tüketilmeli.Son yıllarda yapılan pek çok çalışmada ise oleuropin daha bir ön plana çıkmıştır. FAYDALARI: tıbbi etkileri oleuropein ve diğer fenolik bileşiklerin sinerjistik etkileri sonucu oluşmaktadır. Güçlü Antioksidan etkiye sahiptir. Yapılan çalışmalar özellikle kalp-damar rahatsızlıklarına faydalı olduğunu göstermektedir. Tansiyon ve Kolesterol düşürücü, ayrıca Kan Sulandırıcı etkinliği bilimsel olarak gösterilmiştir.Bağışıklık sistemini güçlendirme ve virüs, bakteri ve mantarları öldürme özelliğine sahiptir. Yapılan çalışmalarda Oleuropinin tümör hücrelerini kuşatıp onların hareketini,çoğalmasını,göç etmesini bloke ettiği görülmüştür ve bu etki geri dönüşsüzdür.Vücudun normal hücrelerine yönelik böyle bir etkisi yoktur.Bu yönüyle oleuropin kanser hastaları için büyük bir umut olarak öne çıkmaktadır.
Zeytin ağacının tamamında bulunan ve acı-buruk bir tadı olan oleuropein, zeytin ağacının hastalık ve zararlılara karşı direncini sağlayan en önemli savaşçısıdır. Zeytinin yağı da mucize kaynağı olarak görülür. Vücudun ihtiyaç duyduğu omega 6 yağ asidine sahiptir. Hücre yenileyici özelliği ile cildi besleyip, güçlendirir... Zeytin ve zeytinyağı asla mutfaktan eksik edilmemeli, bolca tüketilmeli.Son yıllarda yapılan pek çok çalışmada ise oleuropin daha bir ön plana çıkmıştır. FAYDALARI: tıbbi etkileri oleuropein ve diğer fenolik bileşiklerin sinerjistik etkileri sonucu oluşmaktadır. Güçlü Antioksidan etkiye sahiptir. Yapılan çalışmalar özellikle kalp-damar rahatsızlıklarına faydalı olduğunu göstermektedir. Tansiyon ve Kolesterol düşürücü, ayrıca Kan Sulandırıcı etkinliği bilimsel olarak gösterilmiştir.Bağışıklık sistemini güçlendirme ve virüs, bakteri ve mantarları öldürme özelliğine sahiptir. Yapılan çalışmalarda Oleuropinin tümör hücrelerini kuşatıp onların hareketini,çoğalmasını,göç etmesini bloke ettiği görülmüştür ve bu etki geri dönüşsüzdür.Vücudun normal hücrelerine yönelik böyle bir etkisi yoktur.Bu yönüyle oleuropin kanser hastaları için büyük bir umut olarak öne çıkmaktadır.
ALIÇ :Alıç yaprak çiçek ve meyveleri kullanılır.Yüzyıllardan
beri gıda ve ilaç olarak kullanıla gelmiştir.FAYDALARI:Kalp damarları üzerine
vazodilatör-genişletici- etkilidir.Kalpteki dolaşımı arttırarak kalp kasının
daha iyi oksijenlenmesini sağlar.Ateroskleroz üzerine koruyucu etkisi olduğu
ayrıca kalbin çalışma toleransını düzelttiği ve kalbin elektriksel düzensizliği
üzerine de etkisi olduğu kanıtlanmıştır.Kalp kasının kasılma gücünü arttırıcı kalp
kasının frekansını arttırıcı etki ,koroner ve myokard dolaşımı
arttırıcı,periferik damar direncini ise düşürücü etkileri vardır.Kolesterol
seviyesini düşürür,kapiller çeperleri güçlendirir,idrar söktürücü ve
pıhtılaşmayı da azaltıcıdır. Laboratuar çalışmalarında,lösemi ve daha pek çok
kanser çeşidinde kanser hücrelerini öldürdüğü gösterilmiştir.
PANAX GİNSENG:Bitkiye verilen PANAX ismi ''her şeyi
iyileştiren''--'tam iyileşme'' anlamına gelmektedir.Yapılan çalışmalarda
iltihap giderici etki gösterdiği, antioksidan olduğu, sinir iletimini ve sinir
hücrelerini iyileştirdiği,bağışıklık sistemini güçlendirdiği,şeker ve
kolesterol metabolizmasında çok olumlu etkileri olduğu,damar tıkanıklığı ve
damar sertleşmesini giderici fonksiyonu olduğu,kanser hücrelerini öldürdüğü
gösterilmiştir.Faydalarını başlıklar halinde özetlersek: Kalp damar
sistemi üzerinde çok olumlu etkileri vardır.Bağışıklık sistemini güçlendirir.Karaciğer
sağlığını, toksik maddeleri dışarı atarak korur, hücrelerin yenilenmesini
kolaylaştırır.Kandaki şeker, lipit ve Kolesterol seviyesini düşürür. Mide,kalın
barsak,karaciğer,prostat,malin melanom,lösemi, baş-boyun ,pankreas, meme kemik
ve jinekolojik organların kanserlerinde etkili olduğunu gösteren laboratuar
çalışmaları yapılmıştır.Tümör hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafından
tanınabilmesini arttırmakta hatta Kemoterapi uygulanan hastalarda olası ilaç
dirençlerini ortadan kaldırabilmektedir
"
0 yorum:
Yorum Gönder